ŞEKER 2

Ülkemizde şekerin ana hammaddesi şeker pancarıdır. Nişasta Bazlı Şekerler; şeker pancarı ve şeker kamışından üretilen şekerlerin dışında, nişasta bazlı hammaddelerden (mısır, buğday, patates) çeşitli kimyasal yollarla üretilen, genel olarak glikoz, i

Nişasta bazlı şekerler doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünlerin yapımında kullanılmaktadır. Bu tatlandırıcıların başlıca kullanım alanları; şekerlemeler, şekerli ve unlu mamuller, dondurma, helva, reçel, marmelat, alkollü ve alkolsüz içecekler olarak sıralanmaktadır. Tatlı imalatında nişasta bazlı şekerin önemli avantajları bulunmaktadır. Bunların başında raf ömrünün uzamasıdır. Elbette ikinci önemli avantajı ise ucuz olmasıdır. Hatta bal sahtekârları bu nişasta bazlı şekerin elde edildiği mısır şurubunu çok sevmektedirler. Şekerin 1 gramının fiziksel olarak yanması sonucunda açığa çıkan enerji 4 kilo kalori civarındadır. 1 gram katı yağların yanmasıyla yaklaşık olarak 9 kilo kalori enerji açığa çıkmaktadır. Bunun yanında şekerin özgül ağırlığı 1,6 gramdır olup suyun özgül ağırlığından (1 gram) daha büyüktür. 20 °C sıcaklıkta 100 mililitre suyun içinde yaklaşık 204 gram şeker çözülürken, 100 derecede ve aynı miktar suyun içinde çözünen şeker miktarı 487 gramdır. Hemen bütün besleme uzmanlarının bir araya geldiği nokta, şekerin insan sağlığına olan zarar üzerinedir.

Son yıllarda artan diyabet hastalığının kökeninde ise nişasta bazlı şeker tüketiminin artması gösterilmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinde nişasta bazlı şeker kullanımı için ortalama % 2'lik kota bulunmaktadır. Ülkemizde bu oran uzun yıllar % 10 düzeyinde kalmış, en son % 15'e çıkarılmış, tüketim 300 bin tonu aşmıştır. Pancar şekeri üretiminde Avrupa'da birinci sırayı alan Fransa'da nişasta bazlı şeker kullanımı yasak, ikinci sırayı alan Almanya'da ise toplam şeker kullanımı içindeki nişasta bazlı şekerin oranı ise % 0.89'dur. AB ülkelerinde kişi başına nişasta bazlı şeker tüketimi yıllık 1.5 kilogram iken, ülkemizde 6 kilogramı geçmektedir. Nişasta Bazlı Şeker üretiminde ana hammadde olarak mısır kullanılmaktadır. Halen Türkiye'de yıllara bağlı değişmekle birlikte 6 milyon tona ulaşmış, ithalat da birlikte artarak 1.5 milyon tonu aşmıştır. Türkiye, üretimi artmakla birlikte mısır açığını kapatmak için 2013 yılından sonra her yıl 1.5 milyon tonun üzerinde mısır ithal etmeye başlamıştır. Hatta birçok GDO'lu çeşitle üretilen mısırın ithaline de izin çıkmıştır. Yem sanayiinde kullanımı öncelikli olmakla birlikte, ithal mısırın nişasta bazlı şeker üretiminde kullanıldığına dair şüpheler her geçen gün artmakta, ancak somut delil bulunmamaktadır. Türkiye Fransa, Almanya ve ABD'den sonra üretimde 4. sırayı aldığı şeker pancarından şeker üretmek yerine Nişasta Bazlı Şeker kotasını artırmak suretiyle şeker pancarı üretim alanlarını daraltmakta, dolayısıyla da şeker pancarından şeker üretimini azaltmakta, hammaddesi bakımından dışarıya bağımlı olduğu, üzerindeki şaibelerin her geçen gün arttığı bu nişasta bazlı şeker üretimine yönelerek aslında iki kere kaybetmektedir. Bulunduğu coğrafyanın en güçlü şeker sanayiine sahip olan Türkiye, öz kaynaklarıyla yarattığı kendi şeker sektörünü öldürürken, şekerde dışa bağımlılığını arttırdığı gibi, sağlıkla ilgili belirsizlikleri bulunan ve bir çok AB ülkesinde yasak olan bir şekerin kotasını artırmak suretiyle kendi insanının sağlığını riske atmaktadır.
 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.