Üretici birlikleri hemen bütün ülke sathında yoğun bir şekilde faaliyet göstermektedir. Neredeyse sektör başına hemen bütün bölgelerimizde birden fazla üretici kooperatifi veya birliği var.
Memur ve işçilerin de en az aynı alanda iki farklı örgütü var.
İhtisas birliklerinin hızlı bir şekilde kurulmalarının yanında eskiden beri faaliyette olan oda ve dernekler de yine üreticilerin sorunlarının çözümünde ve güç birliği oluşturmada etkin rol oynamaktadır. Özellikle son yıllarda tarımsal desteklerden yararlanmanın önkoşulu olarak birliğe üye olma zorunluluğuyla ilgili uygulamalar da birlik kurma ve üye olma eğilimlerini artırmaktadır.
Hemen bütün üreticilerin üye olduğu çatı örgüt Ziraat Odaları, hemen bütün il ve ilçelerde, kayıt tutma başta olmak üzere girdi tedariki ve ürün pazarlanmasında üyelerine yardımcı olmaktadır. Köy-Koop, Tar-Koop, Hay-Koop, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Süt Satış Birlikleri, Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği, Arı Yetiştiricileri Birliği, Bal Üreticileri Birliği, Sulama Birlikleri, Tariş, Çukobirlik, Fiskobirlik, Trakyabirlik, Antbirlik, Sebze-Meyve Yetiştiricileri Birliği gibi çok sayıda birlik, üyelerinin çıkarlarını korumak amacıyla gayret göstermektedir. Her ne kadar benzer hizmetler, bazı birliklerin çatışmasına neden olsa da, bu çatışmalar daha çok bireysel çekişmelerden kökenini almaktadır. Bu anlamda, üreticinin herhangi bir mağduriyeti olmasa da, kırgınlığa neden olan çekişmeler hizmetlerde aksamalara neden olabilmektedir. Aslında her üretici Ziraat Odalarına kayıtlı olup, üretici belgesini de odalardan temin etmektedir. Tarımsal desteklerden yararlanmak için birlik üyesi olma zorunluluğu, aslında üreticilerin sosyal özelliklerinin geliştirilmesi ve birlikler vasıtasıyla üretici kimliğinin pekiştirilmesi hedefini gütmektedir.
Hemen bütün örgütlerde, kaynak kullanımıyla ilgili olarak şikâyetler olsa da, evrak anlamında sürdürülen yoğun uğraşlar, aslında birliklerin en önemli faaliyetleridir. Bunun için personel istihdam etmenin yanında yönetimleri de ciddi özverilerde bulunarak çalışmaktadır. Ancak bazı birlik ve oda yönetimleri dışında birçok sivil toplum örgütü siyasi basamak olarak da kullanılmaktadır. İnsanın siyasi çizgileri içinde sivil toplum örgütleri yer alabilir. Buna hiç kimsenin itirazı olmaz. Hatta örgütsel temsil meclis temsilciliğine dönüşebilir. Bu gelişmeler son derece doğaldır. Toplumsal sorunları ülke yönetimine taşımak ve üst düzeyde çözüm üretmeye çalışmak kamusal önceliklerin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu anlamda da örgütlerin önemli görevleri vardır. Siyasi taraftar olmak, siyasi davranmak, üretici sorunlarını dillendirmemek hoş değildir. Hangi siyasi çizgi olursa olsun, örgütler ortak paydada üretici çıkarlarında buluşmak zorundadır. Gıda üretimi stratejiktir, üretici menfaati ülke menfaatidir.
Benzer koridorlarda faaliyet gösterseler de üretici örgütü sayısının fazla olması aslında bir zenginliktir. Çok sesli olmak kavga etmeden ortak yolu bulmak açısından önemlidir. Üretici örgütü sayısının fazla olması, aynı zamanda Anadolu'nun ürün zenginliğinden kaynağını almaktadır. Ülkemizde eksik olan üretici birlik ve kooperatiflerinin iktisadi işletmelerini çok az oluşu, olanların da sürdürülebilirliklerindeki sorunlardır. Profesyonel yönetici ile çalışmayan örgütler iktisadi işletme kurmada güçlük çekmektedir. Aslında tarla ile raf arasındaki fiyat farkını kıracak yegâne unsurdur bu birliklerin iktisadi işletmeleri.
Harun Baytekin