Hastalık etmeni, tohum, toprak ve bitki artıkları üzerinde oospor formunda varlığını sürdürerek enfeksiyon kaynağı oluşturur. Serin ve nemli hava koşullarında, özellikle 8-20ºC sıcaklık ve altı saatlik yaprak ıslaklığı hastalığın gelişimini destekler. Enfekte bitkilerde sporangiumlar oluşur ve bunlar rüzgâr ve yağmurla çevreye yayılır.
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI
Hastalık etmeni, tohumda, toprakta ya da bitki artıkları üzerinde oospor formunda yaşamını sürdürür. Hastalıkla bulaşık tohumlar çoğunlukla çimlenemezler. Bundan dolayı toprakta bulunan oosporlar ilk enfeksiyon kaynağı olarak önemlidirler. Bitkiler, fide döneminde oosporlar tarafından enfekte edildiklerinde sistemik belirtiler meydana gelir, daha sonra yaprakların alt yüzeyinde fungusun bol miktarda sporangiumları oluşarak çevredeki bitkilere yayılır. Hastalık genellikle serin ve nemli hava koşullarında ortaya çıkar. Hastalığın gelişip yayılması için gereken optimum çevresel koşullar, 8-20ºC arasındaki sıcaklık ve altı saat boyunca devam eden yaprak ıslaklığıdır. Nem %90'ların altına düşmeye başladığı zaman sporangiumların gelişiminde yavaşlama olur. Sporangiumlar rüzgâr ve yağmur vasıtasıyla tarlada yayılır.

2. BELİRTİLERİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Fide döneminde, topraktan bulaşma sonucu bitkilerde sistemik enfeksiyonlar meydana gelir. İlk hastalık belirtileri bitkilerin alt yapraklarında görülür. Daha sonra yukarılara doğru ilerler. Sistemik enfekte olan sürgünlerdeki yapraklar, sağlıklı yapraklara göre daha açık ve gümüşi renkte görüntü oluşturur ve yaprakların alt yüzeyinde pembemsi-gri spor tabakası görülür. Bitkilerde bodurlaşma ve ölüm meydana gelebilir. Lokal enfeksiyonlarda ise,
belirtiler yaprağın üst yüzeyinde, küçük, sarımsı ve damarlarla sınırlanmış lekeler şeklinde ortaya çıkar . Bu lekelerin alt yüzeyinde ise gri spor kitlesi oluşur. İleri aşamalarda yapraktaki lekeler kahverengileşerek kurur. Şiddetli enfeksiyonlarda bitkiler solgun, sarımsı-yeşil renkte, bodur ve bükülmüş gibi bir görüntü verirler. Hastalık belirtileri bitkinin meyve kapsüllerinde de görülmektedir. Kapsüllerin yüzeyinde belirgin geniş sarımsı lekeler ve içinde beyaz pamuğumsu misel gelişimi meydana gelmektedir. Hastalık özellikle serin ve yağışlı yıllarda, nispi nemin artmasıyla ciddi verim kayıplarına neden olur. Bezelye tarımı yapılan alanlarda önemli verim kayıplarına neden olmaktadır.
3. KONUKÇULARI
Etmenin konukçuları bezelye, bakla ve bu bitkilerin yabani formlarıdır.
4. MÜCADELESİ
4.1. Kültürel Önlemler
- Hastalıkla bulaşık olmayan tohum kullanılmalıdır.
- Sık ekimden kaçınılmalı
- Yağmurlama ve aşırı sulamadan kaçınılmalıdır.
- Etmenin konukçusu olmayan bitkilerle münavebe uygulanmalıdır.
- Bulunması halinde dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
- Etmene konukçuluk yapan yabancı otların mücadelesi yapılmalıdır.
4.2. Kimyasal Mücadele
4.2.1. İlaçlama zamanı
Ekimden önce koruyucu olarak tohum ilaçlaması yapılmalıdır.
Yeşil aksam ilaçlamasında ise, hastalığın her yıl görüldüğü üretim alanlarında, günlük ortalama sıcaklığın 15°C ve nisbi nemin %80'nin üzerine çıkması durumunda ilaçlamaya başlanmalıdır. Hastalığın her yıl görülmediği alanlarda ise ilaçlamaya, çevrede ilk hastalık belirtilerinin görülmesi ile başlanmalıdır.
4.2.2. Kullanılacak bitki koruma ürünleri ve dozları
Bakanlığın "Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı" ile "Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı Mobil Uygulaması" nda yayınlanan ve tavsiye edilen bitki koruma ürünü kullanılır.
4.2.3 Kullanılacak alet ve makineler
Sırt pülverizatörü (mekanik veya motorlu), atomizörü veya tarla pülverizatörü kullanılır.
4.2.4. İlaçlama tekniği
Tohum ilaçlamasında, ilacın tohumu kaplamasına, yeşil aksam ilaçlamasında ise bitkinin tümünün ilaçlanmasına özen gösterilmelidir.
tarim.gov.tr