Geçimini pamuk üretimi yaparak sağlayan Sökeli çiftçiler, pamukta son yıllarda yaşanan kriz nedeniyle alternatif ürün aramaya başladı. Geçen yıl soya fasulyesiyle başlayan alternatif ürün denemesi, bu yıl çilek üretimi ile farklı bir alana taşınmaya başlandı.

Söke'de özel bir şirketin genel müdürü olan Ziraat Mühendisi Mehmet Fillik, çilek üretiminde ilk yılları olmasına rağmen iyi bir başlangıç yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

"25 dekar alanda iki farklı çeşit çilek üretimine başladık. Çilek üretiminin yarısı açık alan yarısı da kapalı alan olarak yapmaktayız. Şubat ayı ortalarından itibaren de çilek hasadına başladık. Söke Ovası bilindiği üzere tamamen pamuk üretimi yapılıyor. Söke Ovası'nda pamuğa alternatif bir ürün yaratılması çabası içerisindeyiz. Bu çaba hem işçi istisnamı hem de küçük parseller içerisindeki çiftçilerimizin yapabileceği düşüncesindeyiz. Çilek üretiminde bu yıl ilk yılımız olmasına rağmen verimlerimizde çok iyi gidiyor. Ürettiğimiz çileği iç piyasaya İzmir halinde satıyoruz. Bunun yanında alternatif pazarlarla da görüşmelerimiz sürüyor."

KAZANCI 15 KAT FAZLA

Pamukla çilek arasındaki farka da değinen Fillik, şöyle konuştu:

"Pamukla mukayese edecek olursak pamuktaki dekar geliriyle çilekteki dekar geliri arasında yaklaşık 15 kat gibi bir gelir farkı bulunuyor. Bu fark özellikle küçük parsellerdeki çiftçilerimizin gelir düzeyini yükseltecek. Şu an Tarım Bakanlığımızın da yapmaya çalıştığı şehirden köye göçün önünü açabilecek bir proje olabileceğini düşünüyoruz. Bölgemizdeki iklim koşulları ciddi bir şekilde çilek ekimine uygun olduğunu gösterdi. Atça ve Sultanhisar gibi çilek üretimi yapılan yerlerden daha fazla ciddi artılarımız var. İklimimiz oralara göre biraz daha yumuşak seviyededir. Bu nedenle de bizim burada oralardan 15 gün daha erken çilek üretimi sağlıyoruz. Pazara 15 gün erken girmek demek pazarın en yüksek olduğu dönemde fiyatların yüksek olduğu pozisyonda malımızda değer kazanıyor."

PAMUĞA ALTERNATİF OLACAK

"Çileğin Söke'de ileriki yıllarda çok ciddi bir gelir kapısı olabileceğini düşünüyoruz" diyen Mehmet Fillik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşçilik ve ilk yatırımlarda hiç kimsenin gözü korkmasın. Bu iş yapılabilecek bir iştir. Biz bu yıl istediğimiz verimi aldığımız takdirde gelecek yıllarda bu alanı 150 dekara kadar çıkarmayı hedefliyoruz. Sadece pamuk üretimi yaparak oradan gelecek destekleme ile bu işin yürümeyeceğini biliyoruz. Çünkü pamuk tarımının yapılabileceği en uç noktalardan birindeyiz şu anda. Dünya haritasına baktığımızda bizim bölgemiz sebze ve tarla ürünleri meyve sebze üretimi üretebilen bir bölgede yaşıyoruz. Dünyada iklim değişikliği gibi bir problemimiz var. İklim değişikliğine karşılık bizim kendimize ait bir politikamız olması gerekiyor. Her yıl pamuk hasadında yaşadığımız sıkıntılardan dolayı bizde alternatif olarak yıllık iş gücümüzü ve masraflarımızı daha rahat nasıl çıkarabiliriz diye düşünürken çileği bulduk. Çilek üretiminde de başarılı olduğumuz düşünüyorum."

"ÇİFTÇİ GÖREREK YAPIYOR"

Çiftçilerin bir işi komşularından görmeden yapmaya başlamadığı belirten Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş, "Söke Ovası Türkiye'de pamuğu ile ünlüdür. Gerek toprak yapısından gerekse iklimden kaynaklanıyor. 400 dekar arazinin yüzde 80'i pamuk ekimi yapılıyor. Çiftçi her yıl pamukta zarar ediyor bu manada geliri de dağıtmak gerekiyor. Biz de Ziraat Odası olarak alternatif ürünlere yönelme ve onların üzerinde çalışmanın önderliğini yaparak çiftçilerimize duyuruyoruz. Bölgemizde yeni yeni sera işletmeleri kurulmaya başlandı. Kurulan seralarda farklı ürünlerin dışında bu yıl ilk kez çilek üretiminin de yapılması bizleri mutlu etti. Çiftçimiz yanındaki komşusunu gördükten sonra bu işleri yapmayı gönülden istiyorlar. Riske girmek istemiyorlar. Bu tür alternatif üretim yapanları destekliyor ve kutluyoruz" dedi