Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2015'i Uluslararası Toprak Yılı ilan ederken Türkiye'nin tarım ve toprak konusundaki karnesi ise oldukça düşündürüyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2015'i Uluslararası Toprak Yılı ilan etti. Gelecekte dünyanın en önemli sorunu olan artan nüfusa bağlı beslenme sorununu her fırsatta dile getiren Birleşmiş Milletler'in özellikle bu yıl tarıma ve tarımın en önemli kaynağı olan toprağa dikkat çekmesi önemli ve özel bir durum. Peki, Uluslararası Toprak Yılı'nda gelecek için, insanlık için ve dünya için neler yapılacak?
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) yaptığı tahminlere göre yeryüzündeki toprakların üçte birinin erozyon, tuzlanma, topraktaki organik ve besleyici maddelerin azalması, asitlenme, kirlilik ve betonlaşma gibi sürdürülebilir olmayan arazi yönetim uygulamaları yüzünden git gide verimsizleşeceği düşünülüyor. Yeterli önlemler ve gelişmeler yaratılmadığı takdirde de 2050 yılında kişi başına düşen ekilebilir ve verimli arazi oranı 1960’taki düzeyin yalnızca dörtte biri olacak. Uzmanlara göre ise 1 cm toprağın oluşması için de 1000 yıllık gibi uzun bir zamana ihtiyaç var.
2050 yılında dünyanın nüfusu 9 milyara ulaşacağı düşünüldüğünde de mevcut gıda üretiminin en az yüzde 60 oranında artırılması gerekecektir. Gıda üretiminin artırılabilmesinin temel kaynağı ise tarımdan geçmektedir. Kentleşme ve sanayileşme faktörü de tarım topraklarını adeta katlediyor. Bu sadece Türkiye'nin değil dünyanın da en önemli sorunlarından birisi ama en çokta yine Türkiye'nin sorunudur.
2015 Uluslararası Toprak Yılı kapsamında yapılacak çalışmaların amacı ise başta sivil toplum kuruluşlarının, toprağın insan hayatı için anlam ve önemi konusunda bilinçlerini artırmak. Tarımın değişen iklime adaptasyonu, yoksulluğun azalması ve sürdürülebilir bir politika sağlanması amaçlanmaktadır. Sürdürülebilir bir tarımı destekleyecek yatırımlara teşviklerin de arttırılması hedeflenmektedir.
Dünyada toprak rezervi azalan 20 ülke arasında gösterilen Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi erozyondur. Türkiye'nin erozyon sonucu yıllık ortalama toprak kaybı 770 bin ton. Üstelik bunun için de yeterli bir çalışma yapılmamaktadır. Ayrıca, topraklarımızın amaç dışı kullanımı ve bilinçsiz sanayileşme çalışmaları sonrasındaki hali de çok düşündürücü.
Dünyada tarım ve toprağın öneminin yeterli şekilde anlatılması için 2015'in Uluslararası Toprak Yılı ilan edilmesinin gerçekten büyük bir önemi var. Dünyada toprak rezervini en hızlı kaybeden ülkeler arasında yerini alan Türkiye'nin de bu konu üzerinde acilen ciddi bir çalışmaya ihtiyacı var.
Hayal Senem Sayan
www.fao.org