Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan üzüm çeşitlerini Milli Koleksiyon Bağında koruma altına alıyor.
Bağda Türkiye'nin 60 ilinden bin 435 üzüm çeşidi bulunuyor.
Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından 1965 yılında başlatılan Türkiye Asma Genetik Kaynaklarını Belirlenme Projesi'yle Türkiye'de yetişen üzüm çeşitleri araştırılıyor. Proje kapsamında ekipler Türkiye'de üzüm yetiştirilen bölgelere gidilerek, bu yörelerde yetiştirilen üzüm çeşitlerinden örnekler alarak bu çeşitleri Enstitünün, Milli Koleksiyon bağında topluyor. Türkiye'nin 60 ilinden ve Tekirdağ'dan alınan örneklerle Milli Koleksiyon Bağındaki üzüm çeşidi bin 435'e ulaştı.
Türkiye'de üzüm çeşitliliğinin korunması açısından bu projenin büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Islah ve Genetik Kaynakları Bölümü Başkanı Onur Ergönül, "Burada bin 435 çeşidin tamamını muhafaza etmekteyiz aynı zamanda değişik projelerde materyal olarak kullanıyoruz. Kendi projelerimizde kullanıyoruz, bunun yanında melezleme çalışmalarında ebe beyin olarak kullanıyoruz bu çeşitleri. Her çeşitten toplam 8 er adet objemiz bulunmaktadır bin 434 adette. Tabi Türkiye asma genetik kaynakları acısından zengin bir ülke. Bunun sebebi gen kaynaklarının ülke sınırları içerisinde olması etkili bir faktör. Imitro şartlarda doku kültüründe de bunları koruma projemizi sunduk. Geçerse sadece arazi şartlarında değil bu çeşitleri ımitro şartlarda da koruma çalışmalarına başlayacağız."
Türkiye'nin çoğu ilinden çeşitleri olduğunu anlatan Ergönül, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yaklaşık bir 60 ilden çeşidimiz mevcut. Toplam bin 435'i buldu. En son geçen sene bir Tunceli gezisi düzenledik. Buradan belirli miktarda kalemler alınarak bağımıza bu çeşitler eklendi. Gen kaynaklarını toplama projesine en erken Türkiye çapında başlayan proje olması. 50. yılını kutluyoruz. 1965 yılında projeye başladık. Halen bunu devam ettiriyoruz. Gidilmeyen illerden yeni üzüm çeşitlerini katmaya çalışıyoruz milli koleksiyon bağımıza. Daha önce bağlık olan bölgelerin gerek şehirleşme olsun, diğer nedenlerden olsun söküldüğünü, değiştirildiğini görüyoruz. Bu bağ alanlarımızın yok olduğunu da görüyoruz. Sadece bizim bu bağımızda olan birçok çeşit var şu an."
İHA