Fosil yakıtların dünya üzerindeki olumsuz etkileri ve hızla tükenmeleri, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji arayışını hızlandırırken temiz ve sürdürülebilir enerji üretme arayışına yen bir soluk getiren önemli bir gelişme yaşandı.
Hollandalı bir şirket canlı ve taze bitkilerden, bitkilere hiçbir zarar vermeden doğal enerji elde ediyor ve bunu Hollanda’da yerleşim alanlarında, cep telefonu şarjında, kablosuz internet sağlamada ve 300’ü aşkın LED sokak ışığını aydınlatmada kullanıyor.

Bilim adamları havadan ve güneşten elektrik üretebilmenin alternatif yollarını ararken, ortaya çıkan bu proje araştırmalara farklı bir yön kattı. Plant-e projesinin kurucuları doğaya bakarak, kaybolan enerjinin nereden geri alınabileceğini ve nasıl yeniden kullanılabileceğini araştırdılar. Bu arayışın sonucunda da bitkilerdeki fotosentezin yan ürününü buldular. Projeye göre bitkilere herhangi bir zarar verilmeden üretilebilecek elektrik miktarı da oldukça önemli bir seviyede. Öyle ki bu proje ile 100 metre karelik yeşil alan senede 2800 kilowatt saatlik elektrik üretebiliyor. Hollanda’da ortalama bir evin senelik elektrik kullanımı 3500 kilowatt-saat olarak hesaplandığında ise bir evin yıllık elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 80’ini karşılıyor. Buna ilave olarak, ekvatora doğru yaklaşıldığındaysa güneş ışınlarının artması sebebiyle elde edilen verim de büyük ölçüde artıyor.
Hollanda’nın sokak ışıkları projesi dahilinde bitkiler plastik kaplarda yetiştiriliyor. Fotosentez yapan bitkiler güneş enerjisini direkt şekere çeviriyorlar. Bitkiler büyüdükçe ihtiyaçları olduğundan daha fazla şeker üretiyorlar. Bu fazla şeker köklerinden toprağa geri veriliyor, burada bileşenlere ayrılıyor. Plant-e sistemi de bitkilerin toprakla olan bu dönüşümünü daha önceden yerleştirilmiş elektrotları kullanarak enerjiye ulşıyor. Topraktaki bakteriler organik maddeyi parçalıyor; protonlar ve elektronlar açığa çıkıyor. İşte Planet-e sisteminde elektrotlar vasıtasıyla topraklanarak elektrik akımı bitkilere zarar verilmeden doğal ve ucuz bir maliyetle elde ediliyor.
Araştırmacılar bu teknolojinin gelecek yıl özellikle sulak alanlar ve bataklıklarda yayılacağını belirtiyor. Bu teknoloji pek çok farklı bitkiyle de uyumlu olurken özellikle çimler ve pirinç tarlaları en yüksek verimi sağlayan alanlar olarak biliniyor.
Alternatif enerji sayesinde dünyanın halen elektrik görmemiş yerlerine bu yöntemle elektrik ulaştırılabilerek dünya çapında bir gelişim söz konusu olabilir. Ayrıca, tarımın ve yenilenebilir enerjinin birleşimi hem gezegenimize hem de insanlığa gelecekte farklı ve olumlu faydalar yaratacatır.
Hayal Senem Sayan
inhabitat