Kılıçdaroğlu’nun sözlerine cevap için yazılı açıklama yapan Şemsi Bayraktar, Türkiye’de tam demokratik bir seçimin en güzel ve tek örneğini veren Ziraat Odaları'nın seçim mevzuatına göre, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı’nın, köyünden başlamak üzere 7 seçimden geçerek göreve geldiğine işaret ederek, “Ülkemizde doğrudan veya dolaylı olarak her dört kişiden birinin yer aldığı tarım sektörünün, böylesi güçlü bir demokratik yapıyla göreve gelen bir genel başkanının korku ya da baskıyla hareket etmesinden asla bahsedilemez. Şahsım ve temsil ettiğim kurumun hesap vereceği tek merci, gücünü kendisinden aldığı üyeleridir. Bir ibadet mertebesinde gördüğümüz ve kutsal kabul ettiğimiz görevimizi yerine getirirken, şiar edindiğimiz yegâne husus, üzerimize aldığımız sorumluluğu yerine getirme bilincidir. Evet, görevimizi yaparken, çalışmalarımızı sürdürürken, içimizde bir korkuyu hep taşırız. O da Allah korkusudur. Allah’tan başka kimseden korkmadığımızı da herkes bilir.” dedi.

“YAPILAN BU HAKSIZLIĞA EN BÜYÜK CEVAPTIR”

Bayraktar, “Düzenlediğimiz toplantılar, yaptığımız çalışmalar, sektörümüzün sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiğimiz her biri bir probleme, yılların birikimiyle oluşmuş yapısal sorunlara ve güncel meselelere işaret eden basın toplantıları ve açıklamalarımız da ortadadır. Zira, bu çalışmalarımızın yoğunluğu ve bu faaliyetlerimiz medyada da geniş yer bulmaktadır. Sadece Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı'nın, 2014’te medyada yer alan haber sayısı 32 bin 147’dir. Ziraat Odalarımız adına yapılan haber sayısı ise 83 bin 839’dur. Açıklama yapamadığından, konuşamadığından bahsedilen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı ve ziraat odası başkanlarının Türkiye’deki bütün meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları içinde haber sayısında hemen bütün aylarda ve yıllık toplamda en önde olduğu gerçeği bile, yapılan bu haksızlığa en büyük cevaptır. Çiftçilerimizin, 'Bizim sesimiz oldunuz' diyerek bizlere teşekkür ettiği bir dönemde yapılan bu haksız açıklamaların, vicdanlarda savunulabilecek bir yönü yoktur.” diye ifade etti.

“ODALARIN YÜZDE 80’E YAKINININ KENDİ BİNASI VAR”

Odaların yüzde 80’e yakınının kendi binası olduğunu vurgulayan Şemsi Bayraktar, şunları ifade etti: “Göreve geldiğimizde, bu kurumun günün şartlarına uygun ne bir yasası, ne oturacak bir binası ne de yeterli personeli vardı. Olağanüstü gayretlerimizle bu yasanın çıkarılması bizim dönemimizde nasip oldu. Her kuruşuna büyük önem verdiğimiz ve alın teri karşılığı olan kıt kaynaklarımızla bugün artık Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin bir binası, üyelerinin hizmetinde teknik personeli, Türkiye genelindeki ziraat odalarımızın birçoğunda makine parkı, ürün işleme tesisi, tohum temizleme tesisi, tahlil laboratuvarı, hatta bazılarında fabrika bulunmaktadır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu hizmetlerden haberdar olmadığı da anlaşılmaktadır.

Türkiye’de devrim olarak kabul edilen miras hukukunu yeniden düzenleyen, toprakların parçalanmasını önleyecek, Toprak Koruma Kanunu’nda da çiftçilerimizin sosyal güvenlikle ilgili sorunlarının çözülmesinde de kadın ve genç çiftçilerimizin eğitimlerinde de kırsal kalkınma projelerinin uygulanmasında da üretici kadar tüketicinin haklarını savunan değişikliklerde de bizlerin uğraşı, çabası ve büyük özveriyle sürdürdüğü emeği vardır.“

“MESNETSİZ BİR ŞEKİLDE ELEŞTİRİLERE MUHATAP KALMALARI SON DERECE YAKIŞIKSIZ BİR DURUMDUR”

Bayraktar, bütün bu gerçekler ortadayken, bugüne kadar hiç tanık olmadıkları şekilde, tarımın bütün sorunlarının sorumlusuymuş gibi hedef gösterilmelerinin hiçbir şekilde anlaşılır olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bazı ziraat odası başkanlarımızın misafir edildiği bir ortamda, hem kendilerinin hem de genel başkanlarının haksız, mesnetsiz bir şekilde eleştirilere muhatap kalmaları son derece yakışıksız bir durumdur. Sayın Kılıçdaroğlu, talihsiz bir şekilde, bu ülkede ziraat odası ve ziraat odası başkanı olmadığından bahsetmektedir. Ülke sathında 760 ziraat odamız ve oda başkanımız çiftçimizin hizmetindedir. Ziraat odası başkanlarımızı bu makamlarına, 5 milyona yakın çiftçimiz, bütün il ve ilçelerde verdikleri oyla getirmektedir.

5 milyona yakın üyesi bulunan, bütün aşamalarını seçim kazanarak gelen bir genel başkana hakaret etmek kimsenin haddi olamaz; Sayın Kılıçdaroğlu’nun o makamı terk etmesini istemesi, hiçbir siyasi partinin gelenekleriyle ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun ağzından düşürmediği “demokratik anlayış” ile bağdaşmaz. Her kim olursa olsun seçimle gelmiş bir yöneticiye, demokratik yapılarda, hiçbir güç, “Ben beğenmedim, sen git, öbürü gelsin” diyemez. Böyle bir yaklaşım, o makama olduğu kadar, o makamı belirleyen delegeye, o delegeyi belirleyen çiftçimize de hakarettir, saygısızlıktır. Kimse bu saygısızlığı yapamaz.”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin, seçimle gelmiş hiçbir siyasi parti liderini bu üslupla istifaya ya da görevi terk etmeye çağırmadığını ve bunu asla demokratik yapıda içe sindirilebilir bir durum olarak görmediklerini belirten Şemsi Bayraktar, “Yeri gelmişken, bir kez daha ve büyük bir övünçle belirtmek isterim ki Türkiye Ziraat Odaları Birliği, siyaset üstü bir kurumdur. Türkiye Ziraat Odaları Birliği şemsiyesi altında, CHP de dahil bütün siyasi görüşler temsil edilebilmekte ve her siyasi görüşten insan, çiftçi ve ülke menfaatleri için ortak bir çatı altında çalışmalarını sürdürmektedir. Bize yansıyan tepkiler, bu talihsiz açıklamalar; Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendi partisinin tabanında da rahatsızlık yarattığını ve bize oy veren, CHP görüşündeki oda başkan ve yöneticilerimizi de rencide etmiştir.” izahında bulundu.

“KILIÇDAROĞLU DA BASINDAN TÜRKİYE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ’Nİ YETERİNCE TAKİP EDERSE BUNU AÇIKÇA GÖRECEKTİR”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı’nın çiftçiye nasıl sahip çıktığı, yanlış bulduğu icraatları nasıl eleştirdiğinin ortada olduğunu ifade eden Bayraktar, açıklamasında, “Sayın Kılıçdaroğlu da basından, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni yeterince takip ederse bunu açıkça görecektir. Konuşmasında narenciye konusundaki sorunu seslendirmediğimizden bahseden Kılıçdaroğlu’nun, daha 3 gün önce TZOB Genel Başkanı tarafından 'Narenciyede Fiyat Dipte, Üretici Perişan' başlığıyla yaptığı açıklamadan bile haberdar olmadığı da anlaşılıyor. Bundan böyle, kamuoyuyla paylaştığımız açıklamaların birer örneğinin Sayın Kılıçdaroğlu’nun makamına gönderilmesini de bir görev olarak yerine getireceğiz.

Ayrıca bu durum, Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Türk tarımı ve dolayısıyla Türk çiftçisiyle ne derece ilgi, emek ve çaba içinde bulunduğumuz konusunda büyük bir takipsizlik, özensizlik ve dikkatsizlik içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği, her üründe olduğu gibi, turunçgilde de yaşananlara uzak değildir. Ulusal Turunçgil Konseyi’nde 3 üyeyle temsil edilmektedir ve üreticinin sorunlarını Konsey gündemine taşımaktadır. Gerçek nedenini anlayamadığımız bu tür açıklamaların, ne ülkemize ne de temsil ettiğimiz çiftçimize bir faydası yoktur. “ düşüncesini aktardı.

Bayraktar sözlerini, “Her siyasi partiden olduğu gibi CHP’den de bu konuda beklentimiz çiftçimizin, üreticimizin sorunlarına sahip çıkması, çözüm önerileri getirmesi, çiftçimize, dolayısıyla ülkemize omuz vermesidir. Daha önce, hiçbir CHP Genel Başkanı ve hiçbir siyasi parti liderinden görmediğimiz bu talihsiz açıklamalarından dolayı Sayın Kılıçdaroğlu’nu kınıyoruz; siyaset yapma üslubunun bir sivil toplum örgütünün eleştirilmesinde kullanılmasını da hayretle karşıladığımızı kamuoyumuzun bilgisine sunuyoruz.” ifadeleriyle sonlandırdı.