Tarım makineleri üreten 4 firma, global markaların hakimiyetine karşı güç birliğine gitti. Bu amaçla 2 yıl önce Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) projesine dahil olan DOĞANLAR Tarım, KÖYMAK Tarım, PAKSAN Makina ve TETA Teknik Tarım'ın ortaklığında kurulan NARAS MakinA A.Ş., ilk ihracat için yabancı alıcılarla görüşmelere başladı.
Stratejik bir sektör olan tarımda Türkiye'nin kendisine yeter kapasitede tarımsal üretim yapabilmesini ve uluslararası rekabet gücü kazanmasını sağlamak amacıyla kurulan firmanın ortaklarının Bandırma, Balıkesir, Ankara ve İzmir'de faaliyet gösterdiğini kaydeden NARAS MAKİNA A.Ş. Ticari İşler Direktörü ve Genel Müdür Yardımcısı Hakan Öztürk, "Ortakların her biri yurtiçinde ve kendi alanlarında güçlü firmalar. Ancak global markaların sunduğu ürün gamı ve hizmet noktasında rekabetçi bir anlayış ve fikirbirliğiyle bütünsel hareket için biraraya geldiler. Hedef, İzmir, Türkiye'den global bir marka yaratmak" diye konuştu.

KURULUŞ İLKE VE PRENSİPLERİ
Öztürk, kuruluş çalışmaları sırasında Nar A.Ş. ismini düşündüklerini bunda nar bitkisinni bereketi simgelemesinin yanı sıra içinde birçok meyve tanesi bulunmasına karşın dıştan tek bir bütün olarak görünmesinin de kuruluş ilke ve felsefelerine uyduğunu ancak, Nar ismi ile ilgili tescil konusundaki sıkıntı karşısında NARAS A.Ş. isminde karar kıldıklarını dile getirdi. Öztürk vizyonlarını, "Türk tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesine destek olan, Türkiye'nin dünyada tarım makineleri ve teknolojileri üssü olması yönünde öncü rol üstlenen, akıllı tarım teknolojileri üreten ve ihraç eden, uluslararası rekabet gücüne sahip yenilikçi bir şirket olmak" şeklinde özetleyerek şöyle devam etti, "Bu girişim ile daha güçlü bir sermaye yapısına sahip olmak, bilgi ve riski paylaşmak, yüksek teknoloji üreten yenilikçi girişimler ve işbirliği ile güçlenerek yeni pazarlar oluşturmak, uluslararası bir marka yaratmayı hedefliyor. Tarım makineleri firmalarının bu işbirliğinin çok ortaklı bir anonim şirket yapısına kavuşması, sadece tarım makineleri sektöründe değil, tüm makine sektöründe işbirliği konusunda önemli bir örnek oluşturacaktır."
MARKALAŞMA SEÇENEK DEĞİL ZORUNLULUK
Öztürk, bugünün koşullarında markalaşmanın Türk firmalarının önünde bir seçenek değil, zorunluluk olduğuna dikkat çekerek, "Sadece uluslararası pazarlara yönelik ihracat gücünün korunabilmesi ve pekiştirilebilmesi bakımından değil, bizzat dış pazarın uzantısı haline gelmiş bulunan ulusal pazarın korunabilmesi açısından da markalaşmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle ülke olarak önümüzdeki birkaç yılda dijitalleşme ve TARIM 4.0 konusunda önemli atılım yapmamız gerekmektedir. Bunun da ancak ve mutlaka kamu, özel sektör ve akademik kurumlar arasında işbirliği ile yapılabileceği açıktır. Bir Türk tarım makineleri ortak girişimi olarak NARAS Makina A.Ş. bu konuda öncü rol üstlendi. Ülkemizi 'tarım makine ve teknolojileri üssü' yapmak büyük hedefi ile elimizden geleni yapacağız. NARAS Makine A.Ş. yarattığı sinerji ile Türkiye'nin tarım makineleri ve teknolojilerini sadece kullanan değil, aynı zamanda üreten bir ülke olmasında önemli bir ro oynayacak, Türkiye'nin tarım makineleri sektöründe rekabetçi global yüzü olacaktır" diye konuştu.
TOPRAKLA GELEN