2000 yılında kurdukları firmalarının toprak, yaprak, su, hastalık ve gübre analizlerinde pazarda önemli bir konumda olduklarını belirten Gürel, labarotuvarlarında akademisyenlerle çalıştıklarını belirtti.
AgriOLabEN Tarımsal Analiz Laboratuvarı Türkiye'nin ilk özel zirai analiz laboratuvarı olduğunu belirten AgriOLabEN Tarımsal Analiz Laboratuvarı Genel Müdürü S. Neşet Gürel, "AgriOLabEN Tarımsal Analiz Laboratuvarı, şu anda Türkiye'de var olan laboratuvarlar arasında ilk üçe girdiğini kabul ettiğimiz bir laboratuvardır. AgriOLabEN Tarımsal Analiz Laboratuvarı Toprak, bitki, su ve gübre analizi konularında tarımsal üretim ile iştigal eden üreticilere ve gübre üreticilerine hizmet vermek amacıyla 2000 Yılında Antalya da kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Her yıl hizmet kapsamını genişleten, kaliteyi, müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutan " AgriOLabEN Laboratuvarı" ,Zirai analiz laboratuvarcılığına getirmiş olduğu değişim ve yeni anlayış sayesinde yüksek bir ivme ile gelişmesini sürdürmüş olup, 2002 Yılı Haziran ayında Türk Standartları Enstitüsünden TSE EN-ISO 17025 standardı belgesini almıştır. Böylece ülkemizde kendi konusunda ilk belgeli laboratuar olma özelliğini taşımakta olup, bunun sorumluluğunu tüm çalışmalarında gözetmektedir" dedi.
"1 HAFTA İÇİNDE SONUÇLAR VERİLİYOR"
Akdeniz Üniversitesinden Toprak Bilimi ve Bitki Beleme Bölümünden Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaplan ve Bitki Besleme uzmanı akademisyen Prof. Dr. Rıfat Yalçın danışmanlığında deneyimli geniş kadroyla hizmet verdiklerini anlatan Gürel, "Bunun için bünyemizde toplamda 28 kimyager ve ziraat mühendisi istihdam etmekteyiz. 28 tane personelimizin üçte ikisi kurulduğumuzdan beri bizimle çalışan artık bu hususta ciddi anlamda tecrübe edinmiş olan personellerimizdir. Buda bizim kalitemizi temsil ediyor. Şu anda Türkiye'de bir hafta içerisinde örnek bize geldikten sonra sonuçlandırabildiğimiz raporlarımız var. Yani örnek bize geldikten sonra hocaya raporlama için gönderme sürecimiz dâhil olarak 1 hafta içinde rapor olarak çiftçiye geri dönebiliyor. Burada raporlamada dikkat ettiğimiz konulardan en başta biri biz her toprağı ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Burda toprakta ne ekilir ya da ne ekilecek, kaça kaç dikim aralıkları, yaşı, sulama şekli, alanın büyüklüğü bunların hepsi ayrı ayrı değerlendirilerek ona göre bitkiye özel bir reçete uygulayabileceğimiz bir reçete veriyoruz" dedi.
"TÜRKİYE'NİN HER BÖLGESİNE HİZMET VERİYORUZ"
Ardağan'dan, Çanakkale'den, İzmir'den, Konya'dan Türkiye'nin her yerinden numunelerin kargo ile gelebildiğini belirten Gürel, "Biz bu numuneleri analiz ederek kendilerine rapor olarak dönebiliyoruz. Bunun için çoğunlukla irtibat numarası AgriOLabEN ya da benim numaramı kullanmakta bütün çiftçiler dâhil. Toprak alma gibi bir hizmet vermiyoruz bunu Türkiye genelinde düşünecek olursanız çok zor, çok ağır bir kadroya ihtiyaç duyulmakta ama çiftçilerimizi çok iyi bilgilendiriyoruz, yönlendiriyoruz ve topraklar alınıp kargoyla bize ulaştırılıyor bizde bunları en kısa sürede en doğru sonuçla çiftçiye intikal ettiriyoruz" dedi.
"ULUSLARARASI DÜZEYDE KABUL GÖRMÜŞ METOTLAR"
"Analizlerde kullanılan metotlar uluslararası düzeyde kabul görmüş metotlar olup, özellikle toprak analiz metotlarının ülkemiz topraklarına uygunluğu, değişik üniversite ve araştırma kurumları tarafından kanıtlanmış bulunmaktadır" diyen Gürel, Toprak analizleri, tarım topraklarının verimlilik potansiyellerini ortaya koymak ve üzerinde yetiştirilecek bitkiler için sağlayacakları bitki besin maddeleri düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü, " Bu amaçla toprak örneklerinde pH, karbonatlar, aktif kireç, eriyebilir toplam tuz, doymuşluk, bünye, organik madde, toplam N, alınabilir P, K, Ca, Mg, Na, Fe, Mn, Zn, Cu, B ve Mo analizleri yapılarak, analiz sonuçları yorumlanmakta ve yetiştirilecek bitkilerin besin maddesi gereksinmeleri dikkate alınarak gübreleme programları hazırlanmaktadır. Böylece gereği kadar gübre verilmesi sağlanarak, son derece değerli tarım topraklarımızın verimlilik dengeleri korunmuş, gübrelemenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri giderilmiş, daha fazla, daha nitelikli ve daha sağlıklı tarımsal ürünler elde edilmiş olmaktadır. Bitki analizleri (özellikle yaprak), dolaylı olarak bitkilerin üzerinde yetiştikleri toprakların verimlilik durumlarını ortaya koymak ve uygulanan gübreleme programlarının kontrolü ve geliştirilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Yaprak örneklerinde N, P, K, Ca, Mg, Na, Fe, Mn, Zn, Cu, B ve Mo besin elementlerinin analizleri yapılmakta ve analiz sonuçları söz konusu bitkiye özgü sınır değerleri ile kıyaslanarak bitkilerin beslenme düzeyleri değerlendirilmektedir."
Su örneklerinde uygulanan analizler özellikle sulama suyu kalitesinin belirlenmesine yönelik olduğunu belirten GÜREL, "Sularda pH, EC, katyon (K, Ca, Mg, Na) ve anyon (CO3, HCO3, Cl, SO4) analizleri yapılarak, Sodyum Adsorpsiyon Oranı (SAR), Kalıcı Sodyum Karbonat (RSC) ve Potansiyel Tuzluluk (PS) değerleri hesaplanmakta ve sulama suyu sınıfı belirlenmektedir. Hazırlanan raporlar DSİ tarafından resmi işlemlerde geçerli belge olarak kabul edilmektedir. Gübre örneklerinde ise gübre üreticilerinin talepleri yanında, gerekli görülen diğer analizler de yapılmaktadır. Gübre örneklerinde yapılan analizler; Toplam N, NO2, NO3, NH4, NH2, P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Zn, Mn, B, Mo, Cr, Pb, Ni, Cd, S, Na, Cl, Si, SO3, SO4, Al, Org. Mad. pH'dır. Bilindiği gibi son yıllarda AB'ne uyum çalışmaları kapsamında tarım sektöründe de hedeflenen bazı değişimlerden biri, gübre üreticilerine üretimlerinin ruhsatlandırılması zorunluluğunun getirilmiş olmasıdır. Hem gübrelerin ruhsatlandırılması aşamasında ve hem de daha sonraki piyasa denetimlerinde Tarım Bakanlığı Gübre Denetleme Dairesi Başkanlığı, TSE 17025 yeterlilik belgesine sahip bir laboratuvar olarak laboratuvarımızın raporlarını kabul etmektedir" dedi.
"TOPRAK VE YAPRAKTA BOR ANALİZLERİNDE FİYAT İNDİRİMİ"
AgriOLabEN Tarımsal Analiz Laboratuvarı, Türkiye'nin tüm bölgelerinde yetiştirilen hemen hemen tüm bitkiler için gübreleme amaçlı taleplere yanıt verebilecek bilgi birikimine sahip olduğunu belirten Gürel, "Bu güne kadar toprak ve yaprak analizlerine göre gübreleme önerilerine konu olan bitki deseni incelenecek olursa; örtü altı ve açık alanlarda yetiştirilen sebzeler (domates, hıyar, patlıcan, biber) birinci sırayı almaktadır. Bunu meyveler (sert ve yumuşak çekirdekli meyveler, muz, narenciye, zeytin, bağ) izlemekte, daha sonra ise tarla bitkileri (buğday, arpa, pamuk, mısır, patates) ve süs bitkileri (karanfil, gerbera, gül) gelmektedir. Özellikle örtü altı sebze ve süs bitkisi yetiştiriciliğinde toprak ve yaprak analizleri ile sonuçların raporlandırılması için geçen süre oldukça önemlidir. Laboratuvarımız bu konuda da bir ilki gerçekleştirmiş olup, en fazla beş gün içerisinde analiz raporları üreticilere ulaştırılmaktadır. AgriOLabEN Laboratuvarı 2007 yılında enstrümantal analiz üzerine kurulmuş ve GC-MS/MS, LC-MS/MS analitik cihazları ile pestisit kalıntı analizi, Furnace/Flame AAS cihazı ile ağır metal kalıntı analizi kapsamlarında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiştir. TSE'den deney hizmeti alınabilecek laboratuvar kriterlerine ve diğer ilgili TSE mevzuatına göre, kapsamda belirtilen deneyleri yapmaya yeterli bulunduğu onaylanarak belgelendirilmiştir" dedi.
"YÜKSEK KALİTELİ ÜRÜN İÇİN AgriOLabEN"
AgriOLabEN Laboratuvarı Türkiye'de kalıntı analizinde uzmanlaşmış bir laboratuvar olduğunu anlatan Gürel sözlerini şöyle tamamladı, "Dünyada bitki zararlısı kontrolü için 700'den fazla aktif bileşik bulunmaktadır. AgriOLabEN Laboratuvarı, bu aktif bileşiklerin yaklaşık P'sini (333 pestisit bileşiği) analiz edebilen, gerekli yasal MRL limitlerini karşılayan özel çoklu kalıntı metotları uygulamakta ve geliştirmektedir. Günümüz tarımsal üretiminin ana hedefi, yüksek kalitede ürünün elde edilebilmesi için düzenli olarak kalite kontrolün yapılması ve tüketiciye sağlıklı ürünün sunulmasıdır. Tüm dünyada önemi gün geçtikçe artan kalıntı kontrolü, bu hedefi karşılayan laboratuvarların önemini bir kat daha arttırmaktadır. Bu nedenle laboratuvarların da uluslararası standartlarda geçerliliğe sahip olması gerekmektedir. Dünya çapında organik gıdaya talep artarken, diğer yandan gıdalardaki ve çevredeki kontaminasyon risk bilinci de artmaktadır. Yüksek verim, güvenli gıda ve sürdürülebilir tarım arasındaki denge çok hassastır. AgriOLabEN Laboratuvarı dünya genelinde üreticilere çevre ve ürünler konusunda kalıntı risk öneminin anlaşılması ve optimum şartların sağlanmasında yardımcı olur. Avrupa ve Türkiye'deki üreticiler, ihracatçılar ve perakendecilerle uyumlu bir şekilde müşteri memnuniyetini ön planda tutarak çalışmaktadır. Laboratuvarımız Gıdada kalıntı analizleri ve Gübre-Toprak analizlerinin bir kısmı kapsamında Türkak tarafından akredite olmuş bir laboratuvardır."
Röportaj : Murat Çakır