KÖYÜNE, HAYVANLARINA GERİ DÖNEN AKILLI ÇİFTÇİ MUSA AKILLI

Mevsimlik turizm işçiliğini bırakıp köyüne dönen, baba mesleği olan hayvancılığı büyük bir tutku ile devam ettiren içimizden biri. Musa Akıllı ile "Kurbanlık" konusu üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

-Merhaba, ben Musa Akıllı. 1993 Aydın doğumluyum. Şuan da baba mesleği olan hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyorum. Daha öncesinde 3 yıl kadar turizm sektöründe çalıştım. Bodrum'da çeşitli otellerde garsonluk yaptım. Sonrasında askerlik görevimi yerine getirirken daha fazla kazanç sağlamak ve asıl yapmakta başarılı olabileceğime inandığım baba mesleğine geri dönmem gerektiği kanısına vardım. Askerliğim bittiğinde hayvancılık ve çiftçilik işine başladım.

Günümüzde malum artık genç nüfus kırsalda kalamıyor, sizin bu kararı almanızda en etkili faktör nedir?

-Doğayı, hayvanlar ile ilgilenmeyi, ürün yetiştirmeyi seviyorum. Aileme daha yakın olabilmek bu mesleği seçmemde en etkili faktördür. Dışarda çalışmayı da gördüm, hayatta her zaman zorlukların karşımıza çıkacağının farkına vardım ve günümüzde bu mesleklerin git gide yapan kişi sayısının çok azaldığını gördüm. Günün birinde bu işleri de yapacak kişiye çok değer verileceği, sıradan bir meslek olarak görülmeyeceği ve dışlanmayacağı aslında insanların asıl ihtiyacı olacak şeyleri ben ve benim gibilerin yapacağını düşünüyorum. Ayrıca günümüzde tükenmekte olan kırsaldaki yaşam tarzının temizliği ve saflığını dışarı da çalıştığım sürede daha çok özlem duydum. 

Kurbanlık fiyatlarını hem üretici hem tüketici açısından değerlendirebilir misiniz?

-Kurbanlık fiyatlarını öncelikle üretici açısından değerlendirirsek yem fiyatlarının ve kaba yem diye tabir ettiğimiz saman, arpa ve fiğ otu değerinden çok yüksek maliyette olduğu için üretici tüketicinin pahalı diye yakındığı fiyatları aslında kendisi de memnun olmadığı, insanları kandırmak adına değil de hayvanları beslerken vermiş olduğu iş gücü, emek ve bunun yanında ilk başta da söylemiş olduğum gibi yem fiyatlarının çok uçuk derecede olması ve eskisi gibi meralarımızın olmaması hayvan sayısının hazıra dayalı bakabileceğimiz kadar yapmamız üretici açısından aşırı kazanç sağlamadığımızın göstergesidir. Ve kuzu doğduğu günden itibaren hem kendi hem de anasının maliyetinin olması sonrasında da yılda bir kere olan kurbanda kuzunun değerini bulamaması biz üreticiler adına başlıca sorun. Aslında mera sorunu ve uçuk yem maliyetleri, tüketici adına ise bir asgari ücretle çalışan açısından düşünürsek 4 kişilik bir ailede eğer yılda bir kere de olsa bin liralık bir bütçe ayırmasının ne kadar zor olacağının hepimiz farkındayız.

Hayvanlık sektöründe şu da olsa iyi olur dediğiniz bir şey var mı?

-Hayvancılık sektöründe küçükbaş için olması gereken en önemli şeylerden bir tanesi mera sorunu giderilmelidir. Gerekli projeleri bu meslekle uğraşan kişilere gerekli teşvikin yapılması ve bu şekilde ırk seçiminin daha kaliteli ve geleceğe daha olumlu sürüler oluşturulmasını sağlamak gerekir.

Kurbanlık seçiminde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

-Öncelikle kurbanlık hayvanın kurban olabilecek seviyede en az anası boyunda olması,

-6 aydan büyük olmalı,

-boynuzlarında kırık olmamalı,

-tüyü parlak olmalı,

-sağında solunda hormon enjekte edilip edilmediği kontrol edilmelidir.

Ayrıca hastalıklı hayvanların kulakları düşük, gözlerinde de çekiklik olur bunlara daha sonrasında sıkıntı yaşamamak adına dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

Kırsal kesimde yaşıyorsunuz, hayvancılık sektöründe en sık karşılaştığınız sorun nedir? Sizce çözümü ne olmalıdır?

-Küçükbaş hastalıkları ile ilgilenen veterinerlerin bir hastalık tespit edildiğinde maliyetinin çok yüksek olması hasta olan hayvanın ederinden yüksek olduğu için yeterli bakıma ulaşamıyorlar. Aşıların elimize ulaşma süresinde de sıkıntı yaşıyoruz. Bu dile getirdiğim sorunlar giderildiğinde daha refah ve huzurlu şekilde yaşam standartlarımızı yükseltebiliriz. 

Son olarak eklemek istediğiniz nedir?

-Atalarımızdan bize yadigâr kalan geleneksel meslek kollarından bir tanesi olan küçükbaş hayvan yetiştiriciliği çok eski çağlardan beri yapılmasına rağmen günümüzde eskisi kadar yaygın yapılmadığını görüyorum. Tabi bu durumda kentleşme oranının hızla artması ve kırsal yasamın eskisi kadar önem arz etmemesi etkili olduğunu da görüyorum. Küçükbaş hayvanların yeterli şekilde mera bulamadığı için çoğu insanın meslek değiştirerek bu işi bırakması ve farklı işlere yönelmesi. Ama ben kendi şahsıma bu mesleğin peygamber mesleği olduğunu ve sabrettikten sonra anlımızın terinin son damlasına kadar alacağımızı düşünüyorum. Ve gelecekte çocuklarıma aileme daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilmek adına elimdeki imkânlar dâhilinde bundan daha iyi bir iş yapabileceğimi düşünmüyorum. Mesleği severek ve isteyerek yapıyorum. Yaptığım işle gurur duyuyorum.

Herkese şimdiden hayırlı bayramlar diliyorum.

Röportaj : Murat AKÇOR

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.