İzmir'in üzümüyle ünlü Karabağlar ilçesi Kavacık Mahallesin de oturan köylü Hüseyin Aksu, beş yıl önce ölen babaannesinin tahta çeyiz sandığını açtıklarında, çıkılar içinde eski köylerinin geleneksel pembe domatesleriyle, üstten alttan basık, arkası mühürlü, ince kabuk iri balkan domateslerinin tohumlarıyla karşılaştılar. Bu tohumları babaannesinin hatırasına Kavacık'daki evinin bahçesine ekerek çoğaltıp komşularına dağıtıyor.

Üretici Gazetesi olarak bizde Kavacık'a giderek bu tohumların domateslerini bahçede ekili olarak resimleyip, sahibi Hüseyin Aksu ile görüştük.

ÜRETİCİ: Bu tohumları sırf babaannenin hatırına mı dikiyorsun, yoksa başkaca sebeplerin de var mı?

HÜSEYİN AKSU: Bir kere bu domatesler geleneksel tohumdan, bu nedenle seneye şehre gidip paketle tohum almak zorunda değilim. Bu domateslerden çıkan tohumların bir kısmını kendime tohumluk diye ayıracağım, seneye tohum parası cebimde kalacak. Ayrıca bu domateslerin kokusu sofrada etrafa mis gibi yayılıyor. Kabukları ince ve tadı da, rengi de paket tohumlardan daha güzel. Konum komşu bu domateslerden istiyor. Hatta üç buçuk yaşındaki kızım Azra bile bu domateslerin dışındaki domatesleri yemiyor.

ÜRETİCİ: Bu tohumların fazlasını ne yapacaksın, sende babaannen gibi torunlarına mı saklayacaksın?

HÜSEYİN AKSU: Bildiğiniz gibi bizim yöremiz üzümüyle meşhurdur, şimdide bu domatesleri köylülerime ücretsiz dağıtıp, üzümünün yanında kavacık'ı domatesiyle de ünlendirmek istiyorum. Böylece babaannemin çeyiz sandığında bize miras bıraktığı tohumlarda gelecek kuşaklara taşınarak amacına ulaşmış olur.

ÜRETİCİ: Geleneksel domatesleri nasıl yetiştiriyorsun, paket tohumlardan farklı bir özel bakım veya girdi istiyor mu?

HÜSEYİN AKSU: Bu tohumlara hiçbir özel girdi gerekmiyor. Aksine paket tohumlardan daha az masrafla domates üretiyorum. Özel gübre gerekmiyor, kendi koyun ve keçilerimizin gübresini bahçeye döküyorum. Daha az su isteyip, hiçbir kimyasal ilaca da ihtiyaç duymuyor. Ama buna mukabil bu domateslerden yaptığımız salçalar paket tohumların domateslerinden çok daha az miktarlarda yemek tencerelerine renk ve tat veriyor. Bütün bunları görüp yaşadıktan sonra babaannemin bize ne kadar değerli bir hazineyi miras bıraktığını daha iyi anlıyorum.         

Üretici Gazetesi Özel Haberi